Kürsü
'Bir kıyamet savaşı hazırlıyor bunlar… Türkiye’ye sahip çıkın!'
Yeni Şafak ve TVNet Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan edip, ABD Büyükelçiliğini buraya taşıma planını "Kıyamet savaşı" hazırlığı olarak değerlendiriyor bugünkü yazısında. Ve sonraki hedeflerin Mekke ve Medine olduğunun altını çiziyor bu senaryonun köşe taşları olarak. Bunların savaşı İslam'ın kalbine taşıyıp daha bir yüz yıl daha ayağa kalkamayacak hale getirmenin hazırlıkları olduğunu vurguluyor. Kudüs'ün İsrail'e peşkeş çekildiğini belirten Karagül, "milyonlar sokaklara akmalı" diyor. Kıyamet savaşı için ilk adımın Ali Abdullah Salih'in öldürülmesi olduğunun altını çiziyor. Asıl savaşın ise Suudi Arabistan ile İsrail'in Lübnan'ı "Hizbullah"ı tasviye amacı ile vurması ile başlayacağını ifade ediyor. Ve sonraki aşamalarını da tek tek anlatıyor...
İşte, "Kudüs için bütün coğrafyada sokaklar harekete geçirilmeli. Önce Kudüs'ü rehin alacaklar. Sonra Mekke ve Medine'yi... Bir kıyamet senaryosu hazırlıyor bunlar!" diyen İbrahim Karagül'ün sadece Türk halkına değil, tüm İslam coğrafyasına ve tüm Müslümanlara yaptığı kritik çağrı...
Bir kıyamet savaşı hazırlıyor bunlar… Türkiye’ye sahip çıkın!
CoÄŸrafyamıza yönelik bir kıyamet senaryosu hazırlanıyor. Savaşı Ä°slâm’ın kalbine taşıyıp, bölgeselleÅŸtirip, Müslüman coÄŸrafyayı yüz yıl daha ayaÄŸa kalkamayacak hale getirmenin hazırlıklarını yapıyorlar.
Bu bir imha harekâtıdır. Bu, Birinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük istilâ harekâtıdır. “Yeni OrtadoÄŸu” dedikleri ÅŸey, aslında imha edilmiÅŸ bir OrtadoÄŸu planıdır. “Yeni haritalar” dedikleri ÅŸey, aslında Türkiye dahil, bütün ülkelerin paramparça edilmesi, küçücük garnizonlara bölünmesi, birer birer iÅŸgal edilip yok edilmesi hesabıdır.
Ä°ran’dan Suudi Arabistan’a, BirleÅŸik Arap Emirlikleri’nden (BAE) Mısır’a kadar, Basra Körfezi ile Kızıldeniz arasındaki bütün bölgeyi yok edecek bir plan uyguluyorlar. Bir yanda mezhep savaÅŸları, bir yanda Arap-Fars savaÅŸları, bir yanda Arap Müslüman-Arap olmayan Müslüman ayrışması, bir yanda örgütler üzerinden Yemen’den Suriye ve Irak’ta devam eden çatışmalar bu kıyamet senaryosunun ilk görüntüleridir.
Ali Abdullah Salih‘in infazı ve balistik füzelerin adresi
Yemen eski CumhurbaÅŸkanı Ali Abdullah Salih’in önce evinin bombalanması, kaçarken yakalanıp infaz edilmesi bu kıyamet senaryosunun parçalarından biridir. Husiler üzerinden S. Arabistan’ın Riyad ve Cidde havaalanlarına atılan balistik füzeler, Mekke üzerinden geçerken vurulan füzeler, yine Husiler üzerinden birkaç gün önce BAE baÅŸkenti Abu Dabi’ye atılan füzeler, bu senaryonun aÅŸamalarından biridir.
ABD ve Ä°srail’in, BAE-Suudi Arabistan ekseni kurması, bunu “Ilımlı Ä°slâm” parolasıyla pazarlaması, Mısır ve Körfez ülkelerinin de eksene alınması, hemen ardından Suudi Veliaht Prens Muhammed Bin Selmaneliyle Riyad’da büyük tasfiyeler baÅŸlatılması, bölgesel savaÅŸa karşı olabilecek herkesin “yolsuzluk” söylemi üzerinden gözaltına alınması, devletin büyük savaÅŸ için yeniden formatlanması, Prens Muhammed ve BAE Veliaht Prensi Muhammed Bin Zaid’in doÄŸrudan ABD ve Ä°srail’le ortak hareket etmesi, yaklaÅŸan kıyametin habercisidir.
Kudüs’ü peÅŸkeÅŸ çekiyorlar! Milyonlar sokaklara akmalı
Ä°srail ve S. Arabistan’ın “ortak tehdit”, “istihbarat paylaşımı”söylemleri, Bazı gazete ve televizyonlar üzerinde “Ä°srail aslında bizim dostumuzdur. Filistin Ä°srail’in hakkıdır” söylemlerinin pazarlanması, S. Arabistan ve BAE ile ABD ve Ä°srail arasında “Kudüs’ün peÅŸkeÅŸ çekilmesi, Ä°srail’e tamamen verilmesi” yönünde pazarlıklar yapıldığına dair iÅŸaretler, Kudüs’ü Müslüman dünyanın elinden tamamen alma planları, Donald Trump’ın ABD BüyükelçiliÄŸi’ni Kudüs’e taşımayönünde yarın yapacağı bildirilen açıklaması, bu büyük projenin parçasıdır.
Böylece Kudüs meselesi“Arap liderlerin onayı ile halledilmiÅŸ olacak”, ardından Mekke ve Medine gibi Ä°slâm’ın kalbi masaya ya da cepheye getirilecek. OrtadoÄŸu’da S. Arabistan-Ä°ran savaşı ya da Arap-PerssavaÅŸları olarak planlanan büyük kapışma ile beraber de Mekke ve Medine tartışması baÅŸlayacaktır.
Müslüman dünya bu oyunu bozabilecek güçtedir ve bozmalıdır da. Rejimler veya Arap liderler üzerinden deÄŸil, sokaklar, kitleler üzerinden bu oyun bozulmalı, Kudüs’ün teslim alınması engellenmelidir. Bu tehlikeye karşı bütün coÄŸrafya harekete geçirilmeli, milyonlar sokaklara dökülmelidir.
Kudüs’ten sonra sıra Mekke ve Medine’de..
EÄŸer Kudüs teslim alınırsa yeni cephe Mekke ve Medine çevresinde kurulacaktır. Saldırılar o iki merkeze yönelecek, tanklar ve füzeler o yöne çevrilecektir. “Savaşı Ä°slâm’ın kalbine taşıma” planı dedikleri budur.
Onlar, daha 1991 Körfez Savaşı’ndan bu yana bunun hesabını yapıyorlardı. Onlar “terörle mücadele” adı altında hazırladıkları bütün planlarda bu savaşı yürütüyorlardı. Onlar 2003’te Irak’ı iÅŸgal ederkende, Suriye savaşını baÅŸlatırken de bu hesap üzerinde hareket ettiler. Onlar, Suriye’nin kuzeyinde terör koridoru planını bu amaçla yaptılar. Ä°ÅŸte onlar ÅŸimdi; Suriye savaşı Türkiye-Ä°ran-Rusya üzerinden kapatılırkenyeni ve çok daha büyük bir cephenin, bölgesel savaşın alt yapısını pazarlıyorlar.
Salih’in öldürülmesi Ä°badi ve Muktada Sadr’a uyarıdır
Kısa süre önce S. Arabistan safına geçen, bu yüzden öldürülen Ali Abdullah Salih’in öldürülmesinden sonra Yemen’e çok ağır saldırılarbaÅŸlayabilir. S. Arabistan-Ä°ran savaşı bu ülkenin ayakta kalan bölümünü de harabeye çevirebilir. Ama bu savaÅŸ Yemen’le sınırlı kalmayacaktır. Husiler üzerinden Riyad’a, Cidde’ye yönelen Ä°ran’ın balistik füzeleri, aslında doÄŸrudan savaşın habercileriydi. Birkaç gün önce, füzelerin BAE’yi de hedef alması muhtemel geliÅŸmelerin iÅŸaretidir.
1- Ali Abdullah Salih’in öldürülmesi, S. Arabistan’la ittifak yapan siyasi aktörlere uyarı niteliÄŸindedir. Özellikle Irak BaÅŸbakanı Haydar Ä°badi ve Muktada Sadr bu uyarının hedefindedir. Çünkü Riyad, ikisini de Ä°ran ekseninden çıkarmak için giriÅŸimlerde bulunmuÅŸ, “Åžii de olsanız Arap’sınız. Bizimle hareket edin” demiÅŸtir.
Savaşı işte böyle yayacaklar
2- S. Arabistan ve Ä°srail, Lübnan’ı vurur, Hizbullah’ı tasfiye etmeye giriÅŸirse Ä°ran Basra Körfezi’ndeki Suudi müttefiklerini hedef alacaktır. Ä°lk hedef BAE olacaktır. Son füze saldırısı bunun iÅŸaretidir.
3- S. Arabistan Yemen’e çok ağır saldırılar yapar, adeta iÅŸgale giriÅŸirse Ä°ranyine Riyad’ın Basra Körfezi’ndeki müttefiklerini, özellikle de BAE’yi vuracaktır. Husiler üzerinden ya da baÅŸka türlü, Ä°ran füzeleri bu ülkeye yönelecektir.
4- S. Arabistan-BAE ittifakı Katar’ı tehdit ettikleri anda Ä°ran da Körfez’de BAE’yi tehdit edecektir. Lübnan’da ya da Yemen’deki her geliÅŸme S. Arabistan-Ä°ran savaşıdır. Büyük savaÅŸa giden tehlikeliadımlardır. Bu kirli planın patronu BAE’dir. Onlar da Ä°srail ve ABD’nin taÅŸeronluÄŸunu yapmaktadır.
Arap liderlerin Ä°srail tuzağına düşmesinde Ä°ran’ın rolü var..
5- Ä°ran’ın yayılma haritası, mezhep üzerinden yürüttüğü jeopolitik hedefleri ABD ve Ä°srail’in iÅŸini kolaylaÅŸtırmaktadır. Sünni Arap ülkelerine “Bakın Ä°ran sizi vuracak. Biz sizi koruyalım” teklifinin psikolojik temeli Ä°ran’ın tehdit edici tavırlarıdır. Ä°ÅŸte bu teklif, Arap yönetimlerini “ülkelerini imha edecek” bir senaryonun içine hapsetmektedir.
İşte biz, Türkiye, böyle bir savaşa direniyoruz
İşte biz, Türkiye olarak, böyle bir savaya direnmeye çalışıyoruz. Mezhep savaşlarına, ülkelerin bölünmesine karşı akil bir duruş sergilemeye çalışıyoruz. Gezi terörünün, 17-25 Aralık müdahalesinin, 15 Temmuz işgal ve iç savaş girişiminin nedeni bu duruşumuzdur.
ABD’de devam eden Rıza Zarrab davası ile yeni bir ekonomik darbe planlanmaktadır ve sebebi yine bu duruÅŸtur. Türkiye’yi küçültme, Türkiye’nin direncini zayıflatma, bölge dışına itme, kendi içine hapsetme planlarının sebebi yeni coÄŸrafya dizaynıdır, Türkiye’nin muhtemel direncidir.
“Türkiye ekseni”, ekonomik darbe planı, dış müdahale aparatları
Bu yüzden, PKK da, PYD de, FETÖ de, DEAÅž da Türkiye’ye karşı bu yüzden harekete geçirilmiÅŸ, savaÅŸa sürülmüş, iÅŸgal aparatlarıdır. Zarrab davası üzerinden servis edilen yeni “ekonomik darbe” giriÅŸiminin içerideki savunucusu kim varsa hepsi dış müdahale aparatıdır. CHP lideri Kemal KılıçdaroÄŸlu üzerinden servis edilen yeni kampanya, bir darbe giriÅŸiminin parçasıdır ve öyle not edilmelidir.
Bizim “Türkiye ekseni” dışında durduÄŸumuz hiçbir yer yoktur, olmayacaktır. CoÄŸrafyanın tamamını imha etmeye dönük küresel müdahalenin Türkiye ayağında neler döndüğünü, kimlerin hangi projenin uzantıları olduÄŸunu çok iyi biliyoruz. Dolayısıyla nerede durduÄŸumuz kadar nelere direneceÄŸimizin de farkındayız.
Kıyamet senaryosu ve Türkiye ayağı
Hiç kimse, coğrafyayı kıyamet savaşına hazırlayanların Türkiye ayağına yatırım yapmasın, bu yönde ihale taleplerinde bulunmasın. Milletimiz, yüz yıl sonra gelen büyük hesaplaşmayı anlamış, kavramış, tavrını belli etmiştir. Tarih yapıcı rol budur ve bu direnç güçlenerek devam edecektir.
Suudi-Ä°ran savaşını tezgâhlayanlar da, Kudüs’ü peÅŸkeÅŸ çekenler de, Türkiye ve CumhurbaÅŸkanı’nı hedef alanlar da aynı merkezlerdir.
YükseliÅŸin adresi yine bu ‘Son Kale’ olacaktır
Türkiye’nin direncini artırmak kadar bütün coÄŸrafyada sokakları harekete geçirmek, coÄŸrafyanın direncine destek olmak zorundayız. Çünkü bu, Birinci Dünya Savaşı sonrası en büyük çokuluslu istilâ projesidir.
Türkiye, büyük mücadelenin en zor safhalarını atlattı. Bundan sonra “içeriden operasyon” servislerinin de, bölgesel savaÅŸ risklerinin de üstesinden gelecek, coÄŸrafyaya doÄŸru ÅŸeyler söylemeyle devam edecektir.
Birinci Dünya Savaşı’nda “çökerken” de son kale burasıydı. Bugünkü tarih dönüşünde, “yükselirken” de adres burası olacaktır.
Henüz yorum yapılmamış.